Bağışıklık Sistemi Hastalıkları

Purpura Nedir? Purpura Hastalığı Neden Olur? Fulminans Purpura Nedir?

Purpuranın pek çok farklı çeşidi ve sebebi vardır. Yaygın olarak bilinen purpura genellikle orta yaş ve üstü kadınları etkiler.

Purpura, ciltte mor ya da kırmızı-kahverengi noktalar ya da bölgelere yol açan ve deri içinde veya mukoz membranında kanama nedeniyle olan bir grup bozukluktur. Purpuranın birden çok çeşidi (türü) ve sebebi vardır. Yaygın olarak bilinen purpura genellikle orta yaş ve üstü kadınları etkiler.

PURPURA TÜRLERİ ve NEDENLERİ

Purpura fulminans nedir? Fulminans purpura hızlı seyir gösteren, vasküler kollapsa, dissemine intravasküler koagülasyona, ciddi cilt kayıplarına ve hatta ekstremite amputasyonuna neden olabilen bir purpura türüdür. Hastalık genellikle meningokoksemi ve suçiçeği gibi enfeksiyonlara bağlı olarak gelişir ve çoğunlukla da ekstremitelerin amputasyonu ile sonuçlanır.

Henoch-Schönlein purpurası (HSP) nedir? Bu purpura tipi derinin hemen altında yer alan kan damarlarının enflamasyonu ile oluşur. HSP, çocuklarda erişkinlere oranla daha sık görülür ve bu durum genellikle mevsimseldir (sıklıkla ilkbahar ve kış aylarında) görülür. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak çocuk olguların %50’sinde hastalık gelişiminden önce üst solunum yolu enfeksiyonu öyküsü söz konusudur. Streptokok, Mikoplazma pnömoni, Yersinia, Legionella, Ebstein-Barr virüsü, hepatit B, Varicella zoster virus, Adenovirüs, Sitomegalo virüs ve Parvovirüs B19 gibi çeşitli mikroorganizmalar tetikleyici faktörler olarak kabul edilir. Diğer tetikleyici faktörler arasında bazı hastalıkların aşıları (tifo, paratifo A ve B, kızamık, kolera, sarı humma aşıları gibi), bazı ilaçlar (penisilin, ampisilin, kinin ve kinidin gibi ilaçlar), bazı yiyecekler, soğuğa maruz kalmak, böcek ısırıkları gibi faktörler de vardır.

Trombositopenik purpura nedir? Purpura trombositopeni (kanama bozukluğu) sebebiyle de oluşabilir. Trombositopenik purpura immün bir hastalıktır. İmmün hastalıklar bağışıklık sisteminde oluşan bozukluklar nedeni ile vücudun kendi yapılarına saldırdığı hastalıklardır. Trombositopeni (trombosit sayısının düşüklüğü ile seyir gösteren bir durumdur). Trombosit sayısının düşüklüğü vücutta purpura adı verilen kırmızı-mor renkte döküntülere neden olur. Trombositopenik purpura bazen sebebi bilinmeyen (idiyopatik) şekilde ortaya çıkabileceği gibi bazen de başka hastalıkların seyrinde (Lupus eritematozus, lenf bezi kanserleri, hepatit ve HIV enfeksiyonu gibi) durumlarda da ortaya çıkabilir.

Purpura Tipleri

PURPURA BELİRTİLERİ

Fulminans purpura belirtileri: Hastalık 48-72 saat içerisinde hızla ilerler. Yüksek ateş, taşikardi (hızlı kalp atımı), periferik vazokonstrüksiyon ve şok en sık görülen bulgulardır. Ekstremiteler en sık yerleşim gösterdiği alanlardır. Purpura fulminans, kalıtımsal protein C ve S eksikliği olan yenidoğanlarda sıklıkla viral ya da bakteriyel hastalıkları izleyerek de gelişebilir. Bu durum erişkinlerde genelikle beyin iltihabına (menenjit) ve septisemiye (kan zehirlenmesine) bağlı gelişir.

Henoch-Schönlein purpurası (HSP) belirtileri: Bu purpura tipinde kolik tarzında karın ağrısı, artrit üçlüsü çocukların çoğunda bulunsa da, vakaların %50’sinden fazlasında purpuranın yanı sıra diğer belirtilerden bir ya da birkaçı hastalığın başlangıcında ya da daha sonra görülür. Hastalık her hastada aynı seyri göstermeyebilir.

  • HSP’de cilt tutulumunda (purpura en sık kalça ve alt ekstremitelerde, ödem ise eller, ayaklar, saçlı deri ve kulaklarda) görülür.
  • HPS’nin eklem tutulumunda (eklem ağrısı ve eklem iltihabı) genellikle diz ve ayak bileği eklemlerinde görülür. Eklem iltihabı geçici ve kendini sınırlayıcı özelliktedir fakat ağrılıdır ve bazen hareket kısıtlılığına yol açar.
  • HSP’nin gastrointestinal sistem tutulumunda (kolik ağrı, bulantı, kusma ve gastrointestinal kanama) gibi şikayetler görülür.
  • HSP’nin böbrek tutulumunda (glomerulonefrit, böbrek yetmezliği, hipertansiyon ve nefrotik sendrom, proteinüri, IgA nefropatisi ve bunlara ait belirtiler ve bulgular) görülebilir.
  • HSP’nin genitoüriner sistem tutulumunda (damar inflamasyonu ve hemorajiye bağlı ortaya çıkan akut skrotal şişlik, nadir olarak testiküler torsiyon ve bunlara bağlı belirtiler ve bulgular) görülebilir.
  • HSP’nin santral sinir sistemi tutulumunda (santral sinir sistemi tutulumu nadirdir ve baş ağrısı, değişken duygu durumu, gizli bir ensefalopati, hiperaktivite, çevreye ilgisizlik, nöbet, subdural hematom, kortikal hemoraji, intraparankimal kanama ve periferik nöropati ve bunlara bağlı belirtiler ve bulgular) görülebilir.
  • HSP’nin pulmoner tutulumunda (nadir olarak diffüz alveoler hemoraji ve intertisyel pnömoni, pulmoner hemoraji gibi durumlar ve bu durumlara bağlı belirtiler ve bulgular) görülür. Akciğer tutulumunda bu durumlar çok sık görülmeyebilir ve erişkinlerde çocuklara oranla daha sık bu akciğer sorunları gelişir.

İdiyopatik trombositopenik purpura (İTP) belirtileri: Trombosit sayısı çok fazla düşmediği sürece belirtiler ortaya çıkmayabilir fakat sayı normalden çok fazla düşerse diş eti ve burunda kanamalar, ciltte kendiliğinden deri altı kanamalardan dolayı nokta şeklinde ya da daha geniş morarmalar gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Pıhtılaşma bozukluğu olduğu için yaralanma ve benzeri travmalar sonrası hayatı tehdit edecek kanamalar oluşabilir. Hastalık çocuk ve bebeklerde kısa süreli olabilir, ancak yetişkinlerde akut olabileceği gibi kronikleşme de gösterebilir.

Purpura Belirtileri

PURPURA TEDAVİSİ

Fulminans purpura tedavisi: Fulminans purpuranın akut dönem tedavisinde çoklu antibiyoterapi ile altta yatan enfeksiyonun tedavisi yapılır. Olayın öldürücü özelliği geçtikten sonra, oluşan nekrozlar nedeniyle hastalarda genellikle ekstremite kaybı kaçınılmaz olabilir. Amputasyon gerektirmeyen durumlarda ise debridman ve greftleme gibi işlemlere gerek duyulur. Hastalığın erken döneminde ilaç tedavisinin önemi büyüktür.

Henoch-Schönlein purpura (HSP) tedavisi: Tedavide analjezik ve/veya non-steroid antienflamatuar (NSAİİ) ilaçlar eklem ağrısı ve enflamasyonun kontrolünü sağlamak için, steroidler cilt ödeminin tedavisinde kullanılır. Böbrek tutulumu olan olgularda antienflamatuar ilaçların kullanımı önerilmez. Ağır böbrek tutulumu olan hastalarda kortikosteroidler tek başına veya azatioprin, siklofosfamid veya siklosporin gibi immünosüpresif ilaçlar ile tedavi, daha ağır böbrek hastalarında böbrek nakli gibi tedaviler, plazma ya da plazmaferez değişimi, intravenöz immünglobulinler gibi tedavi seçenekleri hastanın durumuna, tutulan organa göre farklılık gösterebilir.

İdiyopatik trombositopenik purpura (İTP) tedavisi: Sebebi bilinmeyen İTP’li olguların çoğunda trombosit sayısı normalin altında olmakla beraber, tedavi verilmeyebilir fakat bu hastalar dikkatle takip edilir. Bu vakaların %80’ni kendiliğinden 4-8 hafta içinde düzelir. Tedavi ciddi kanama bulguları olan hastalarda gereklidir. Tedavinin amacı, bağışıklık sisteminin baskılanarak trombositlere karşı antikor gelişiminin önlenmesi ve dalakta trombositlerin parçalanmasının durdurulmasıdır. Tedavide kortikosteroid ilaçlar, intravenöz immünglobulin, Anti-D gibi tedavi yöntemleri uygulanır. Hayatı tehdit eden kanama durumunda trombosit süspansiyonları da kullanılır. Fakat hiç bir tedavinin % 100 başarısı olmayabilir.

Benzer Sağlık Yazılarımız

  1. İnterferonlar nedir ve ne için kullanılır
  2. Vaskülit (damar iltihabı) nedenleri ve tedavisi
  3. Lupus eritematozus nedenleri ve tedavisi
  4. Burun kanaması neden olur
  5. Kanama bozuklukları neden olur

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Popüler Konular

Üste Git