Mooren ülseri, periferik korneanın enfeksiyon veya kollajen doku hastalığı olmaksızın gelişen, kronik, pürülan olmayan, nadir görülen ağrılı ülseridir. Mooren ülseratif keratit olarak da tanımlanabilir. Hastalık her yaş grubunda görülebilse de, 20 yaş altında nadir görülür. Erkelerde kadınlara oranla daha fazla görülür.
Mooren ülserinin etyolojisi bilinmemekle birlikte, otoimmün bir hastalık olduğu, kornea travması ve cerrahi sonrası antijen değişimlerinin otoimmüniteye neden olduğu sanılmaktadır. Mooren ülserindeki kornea değişimleri vaskülitte görülen değişimler ile benzerlik gösterdiğinden perilimbal vaskülitin de etyolojide rolünün olabileceği düşünülmektedir.
MOOREN ÜLSERİ TİPLERİ
Mooren ülserinin sınırlı tip ve ilerleyici tip olmak üzere iki tipi vardır.
Sınırlı Tip Mooren Ülseri: Göreceli olarak selim seyirli, tedaviye daha iyi yanıt veren ve daha sık görülen tiptir. Bazı hastalarda travma öyküsü vardır. Yaşlılarda daha sık görülür. Hastaların dörtte bir kadarında bilateral (iki taraflı) olabilirken, geri kalanında unilateraldir (tek taraflı). Durum yavaş ilerler. Ağrı oldukça fazladır, nadiren perforasyon gelişebilir.
İlerleyici Tip Mooren Ülseri: Atipik şeklidir. Travma öyküsü yoktur. Hastaların büyük çoğunluğunda bilateraldir (iki taraflı). Gençlerde daha sık görülür. Ağrının derecesi değişkendir. Tedaviye yanıt çok iyi değildir. Hastalık ilerleyicidir ve hastaların belli bir kısmında perforasyon gelişir.
MOOREN ÜLSERİ BELİRTİLERİ ve BULGULARI
Erken dönemde düzensiz astigmatizma nedeniyle görme bozukluğu (örn. bulanık görme gibi) olur. Daha sonra ağrı, kızarıklık ve fotofobi (ışığa karşı duyarlılık) başlar.
Kornea periferinde ortaya çıkan infiltratlar genellikle ilk bulgudur. Ülserin bazı kısımları aktif iken, bazı kısımları sakindir. Aktif ülserli kısımda epitel defekti izlenebilir. Mooren ülseri tedavisi yapılmazsa sıklıkla ilerleyicidir ve zamanla tüm korneaya yayılabilir.
MOOREN ÜLSERİ TEŞHİSİ
Tanıyı koymak kolay değildir. Çünkü sistemik hastalık, travma ve enfeksiyon kaynaklı oluşan ülserler ile benzer klinik özellikler gösterir. Tanının doğrulanması için kollajen doku hastalıkları, vaskülitler ve enfeksiyon gibi nedenlerin dışlanması oldukça önemlidir. Bu nedenle, hastanın öyküsü, fizik muayenesi, laboratuvar testleri ve örnek alımı gereklidir.
MOOREN ÜLSERİ TEDAVİSİ
Duruma özgü bir tedavi yoktur. Tedaviye genellikle lokal ve sistemik steroidler ile başlanır. Buna sikloplejik ilaçlar eklenebilir.
Ülser iyileşmeden gelişebilecek sekonder (ikincil) enfeksiyonları önleme amaçlı topikal antibiyotikler kullanılabilir.
Steroid tedavisine yanıt alınamayan olgularda limbal konjonktiva eksizyonu yapılabilir, tedavi gerekli iyileşmeyi sağlamıyor veya ülser ilerlemeyi sürdürüyor ise konjonktiva eksizyonu tekrarlanabilir veya perilimbal konjonktivaya kriyoterapi uygulanabilir.
Katarakt ameliyatından sonra gelişen Mooren ülserinde yumuşak kontakt lens tedavisi etkili olabilir.
Ülserin perfore olması durumunda doku yapıştırıcıları ya da lameller keratoplasti uygulanabilir.
Benzer Yazılarımız
- Bakteriyel Keratit Nedir
- Herpetik Keratit Nedir
- Terramycin Göz Damlası Ne İçin Kullanılır
- Retina Kanaması Neden Olur
- Entropion Nedir