Memenin yağ bezesi (lipom) nedir?
Memede yağ bezesi (lipom), yağ dokusunun ince bir zar yapısı ile kaplanmış halidir. Lipomlar yumuşak, hareketli, yavaş büyüyen ve ağrısız iyi huylu kitlelerdir. Lipomların oluşma nedeni hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Lipomlar herhangi bir yaşta görülmesine rağmen genelde 20-40 yaşları arasında daha çok rastlanmaktadır. Lipomlar yağ dokusu içeren herhangi bir vücut bölgesinde oluşabilir.
Lipomların geneli yüzeysel olup ultrasonografi ve mamografi cihazlarının yardımı ve klinik muayene ile rahatlıkla tanısı konulabilir. Eğer lipom sert, deri altında hareket etmiyor ve ağrı veriyor ise kötü huylu bir kitle olabileceği göz önünde bulundurulmalı ve lipomdan örnek alınarak biyopsi yapılmalıdır. Lipomun tedavisinde küçük ve iyi huylu ise tedaviye gerek olmayabilir. Fakat büyük ve şikayete sebep olan yağ bezesinin (lipomun) cerrahi olarak çıkartılması gerekmektedir.
Fibroadenolipom nedir?
Memenin oldukça seyrek rastalanan, lipamatöz dokunun içerisinde fibröz veya adenomatöz doku proliferasyonları bulunur ve lezyon ince bir kapsülle çevrilidir. Mamografideki görülme şekli yuvarlak ya da ovoid, keskin sınırlı ve düzgün konturlu, nonhomojen, iç yapısı salam dilimine benzeyen, stromal meme lezyonlarıdır. Ultrasonografi görüntüsünde konturları düzgün, içerdiği yağ ve glandüler komponentlere bağlı olarak hetorojen eko patterminde kitleler olarak görünürler.
Memenin yağ nekrozu nedir?
Memede yağ nekrozu genelde travmaya, memenin darbe almasına ya da geçirilmiş operasyonlara bağlı olarak meydana çıkar. Yağ nekrozu yuvarlak şekilli meme içinde bir kitle olur iken, genelde ağrı yapmaz ve kitlenin olduğu bölgede derinin görünümünde, kırmızı renkli ezik görünümlü ve içeri çökmüş bir belirti gösterebilir. Yağ nekrozunun tanısı meme muayenesi, ultrasonografi ve mamografi görüntüleme yöntemleri ve biyopsi yapılarak konulur.
Biyopsi yöntemi, ince iğne aspirasyon biyopsisi ya da tru cut (kesici iğne) biyopsisi şeklinde uygulanabilir. Görüntüleme yöntemi olarak hasta 35-40 yaşın altında ise mamografi değil ultrasonografi yöntemi tercih edilir. Yağ nekrozlarının tedavisinde, hastada herhangi bir şikayete neden olmaz ise tedavi edilmesine ya da cerrahi olarak çıkarılmasına gerek kalmayabilir. Fakat yapılan biyopsi sonucu kanserden şüphelendiren yağ bezelerinde cerrahi tedavi (kitlenin çıkarılması) gerekmektedir.
Memede hematomlar neden olur?
Hematom memenin içinde kan toplanması olup, çoğunlukla çarpmalar, memede yapılan operasyonlar ve ani travmalar sonucu meydana çıkarlar. Çoğu zaman nedeni bilinmez ve nadir olarak kanser belirtisi olabilir. Hastanın memesinde hassas bir şişlik yüzeysel morarma olarak kendini gösterebilir. Hastanın hikayesi genellikle doğru tanıyı koymada yardımcı olabilir.
Şüphelenilen vakalarda hastanın ultrasonografi takibine alınması gerekirken, bazı durumlarda iğne biyopsisi yapılabilir. Ultrasonografi görüntüsünde kanser ile ilgisi olmayan hematomlar kendiliğinden kaybolurlar. Ultrasonografik görünüm hematomun evresine göre değişebilir ve erken dönemde belirgin kontur çizmeyen hiperekojen alandır. Geç dönemde ise düzgün konturlu posterior akustik şiddetlenme gösteren, eko yapısı homojen olan ve seviyelenme gösteren anekoik bir lezyona dönüşür.
İntraduktal papilloma nedir?
İnraduktal papillomalar süt kanallarının meme başına açıldığı noktada gelişen küçük selim tümörleridir. Çok sık rastlanmayan bu tümörler kolay hissedilmezler. İnraduktal papillomaların belirtileri genelde meme başından gelen sulu ya da kanlı akıntı ve meme başının arkasında çok küçük bir yumru şeklinde kendini belli eder.
İntraduktal papillomaların teşhisi klinik muayene, doktorun yapacağı elle muayene esnasında, areola bölgesine hafifçe bastırarak papillomaların bulunduğu kanalı anlamaya çalışır. Papillomalar tek ya da fazla sayıda olabileceği gibi, tek intraduktal papillomun en iyi belirtisi meme başı akıntısıdır. Çoğunlukla subareolar (meme başının altında) bulunan duktus yani büyük kanallara yerleşirler. Geniş tabanlı ve pedinküllü olurlar ise büyük kanalları genişletip tıkayabilirler. İlerlemiş duktal dilatasyon kist veya intrakistik papillom formasyonuna neden olabilir.
İnraduktal papillomun postmenopozal (menopoz döneminin sonlarında) malign meme dokusunun kanserleşmeye yatkınlık riski bulunmaktadır. İntraduktal papillomların tanısında kullanılan galaktografi görüntüleme yönteminde, dilate duktusların içinde dolum defektleri ve duvar düzensizliği olarak görülürken, ultrasonografi görüntüleme yönteminde ise intraluminal vejetasyonlar şeklinde görülür. MR galaktografi görüntüleme yöntemi ile de solitler intraduktal papillomaların tanısı konulabilmektedir.
Sistosarkoma filloides nedir?
Sistosarkoma filloides, fibroadenoma benzeyen lakin stromal hücresellik yaparak benzeri yapılar ve bazen malign olma olasılığı ile fibroadenomadan ayrılan memenin fibroepitelial nadir rastlanan tümörüdür. Tümörün meme parankiminden direkt olarak çıktığı yada fibroadenomdan geliştiği hakkında bilgiler bulunmaktadır. Tüm meme tümörlerinin % 0.3’ünü oluşturan sistosarkoma filloides fibroadenoma göre 15-20 sene daha ileri yaşlarda görülür. Sistosarkoma filloides tümörünün büyük bir kısmı iyi huylu tümörler olup, çok hızlı büyüyebilirler.
Çok fazla olmasa da kötü huylu olabilirler. Elle muayene esnasında sertçe ve hareketli bir kitle şeklinde ele gelir. İyi huylu olan sistosarkoma filloides tümörünün çevresinden az bir miktar meme dokusu ile beraber tümörün çıkartılması işlemi ile tedavi tamamlanmış olur.
Meme hastalıkları ile ilgili benzer sağlık yazıları
- Meme anatomisi ve meme hastalıkları
- Memenin paget hastalığı nedir
- Meme kanseri nedir
- Meme ağrısı neden olur
- Meme iltihabı (mastit) neden olur