Görme kaybına neden olan hastalıklar
Körlük,fiziksel ya da psikolojik nedenler ile görme yeteneğinden engelli olma durumuna verilen addır. Genel olarak 10’da 1 görmenin altında olan kişiler kör olarak kabul edilir.
Körlük, gelişmiş ülkelerde 100000’de 200 görme engelli insan var iken, gelişmemiş ülkelerde 100000’de 800 görme engelli insan vardır. Körlüğün sebepleri yaşa göre farklıdır. Körlük doğuştan ve doğumdan sonra oluşan körlükler şeklinde sınıflandırılır.
Körlük (görme kaybı) tipleri
Doğuştan körlük nedenleri : Doğuştan görme kaybının nedenleri yine doğumsal hastalıklar ya da anne karnında geçirilen enfeksiyonlara bağlı gelişen hastalıklardır. Doğuştan körlük çocuk doğduğu andan itibaren ortaya çıkar.
Çocukluk çağı körlük nedenleri : Okul çağlarında meydana gelen görme kayıpları yine doğumsal hastalıklar ve bunların yanı sıra doğumsal diyabet, katarakt gibi hastalıklar nedeni ile başlar.
Yetişkinlerde körlük nedenleri : Erişkin yaşlara gelindiğinde (20 ile 50 yaşları arasında) yine en önemli nedenlerden biri katarakt hastalığı olmakla birlikte, travmalar, enfeksiyonlar da önemli körlük nedenleri olabilmektedir. 50 yaşın üzerindeki erişkinlerde ise diyabet, yaşa bağlı ortaya çıkan katarakt, sarı nokta hastalığı gibi hastalıklar körlüğe neden olabilir.
Doğuştan körlük (görme kaybı) neden olur?
Doğuştan körlük çeşitli nedenlerden kaynaklanır. Bunlardan biri konjenital (doğumsal) genetik hastalıklardan kaynaklanan görme kaybıdır. Türkiye’de genetik hastalıkların taşınmasında en önemli neden akraba evlilikleridir. Bu nedenle akraba evliliklerinden kaçınmak oldukça önemlidir.
Bunun dışında hamilelik döneminde geçirilen nezle, grip, su çiçeği gibi geçirilen enfeksiyonlar da çocuğun gelişmesine hasar vererek doğuştan körlüğe sebep olabilmektedir. Ayrıca hayvan ile özellikle kedi, köpek gibi hayvanlar ile fazla temas halinde olan anne adayları dikkatli olmalıdır.
Özellikle kedi ve köpekte toksoplazmozis denilen bir parazit var ise bu parazit anneye geçerek doğacak bebeğin körlüğüne neden olabilir. Bu enfeksiyonlar tamamen düzelmeyecek bir körlüğe neden olabilir iken, bazende sadece kataraktlı bebek doğumuna sebebiyet verebilir. Fakat bu kataraktın erken teşhisi ve tedavisi çocuğun görme yeteneğinin kaybolmaması için çok ama çok önemlidir.
Sonradan olan körlük (görme kaybı) nedenleri
Sonradan meydana gelen körlükler de, doğuştan körlüğe göre tedaviler ile görmeyi sağlama şansı daha yüksektir. Körlüğün nedeni geriye dönüşümü olabilecek bir neden ise bunun tedavisi yapıldıktan sonra görme sağlanabilir. Örneğin, katarakt veya korneadaki opaklaşmaya bağlı bir körlük ise kataraktın tedavisi yapılarak ya da korneadaki opaklaşmaya bağlı olanı kornea tabakasını değiştirerek hastanın tekrar görmesi sağlanabilir.
Körlük, göze gelen delici yaralanmalarda sadece gözün merceği ve kornea değil arkasında bulunan retina dokusu da yaralanabilir ve retina dekolmanı gibi bir sorun oluşabilir. Bu durumunda, 3 aşamalı ameliyat ile tedavisi mümkün olabilir.
Doğuştan körlük (görme kaybı) tedavi edilir mi?
Doğuştan körlük, nedeni tedavi edilebilen bir neden ise tedavi edilebilir. Fakat körlüğün nedenini tedavi etmekte geç kalmamak önemlidir. Örneğin 30 yaşlarında doğuştan görme kaybı olan birinin tedavisinde yapılabilecek çok fazla bir tedavi yöntemi yoktur.
Çocuk doğduğunda görme kaybı fark edilir ve nedeni tespit edilir ise tedavi edilebilecek olan neden tedavi edilerek doğuştan körlük tedavi edilmiş olur. Bu nedenle bir çocuk doğduktan sonra en kısa zamanda mutlaka bir göz hekimi kontrolünden geçirilmelidir. Doğuştan körlüğe bazen retinoblastoma denilen göz içerisindeki bir kanser türü de neden olabilmektedir.
Bu incelemelerde bu tip bir kanser türünün ortaya çıkması sayesinde bunun tedavisi yapılırken çocuğun hayatı da kurtulmuş olur. Yani çocuğun gözünde bir sorun olduğundan şüphelenildiğinde mutlaka bir göz doktoruna götürülmesi gereklidir.
Sonradan oluşan körlük (görme kaybı) tedavi edilir mi?
Sonradan gelişen görme kaybının, doğuştan oluşan görme kaybına göre daha fazla tedavi şansı vardır. Sonradan gelişen körlüğün nedeni tedavi edilebilecek bir neden ise tedavi edilebilir. Örneğin, katarakt hastalığına bağlı bir körlük ya da korneadaki opaklaşmaya bağlı bir körlük ise hastanın saydam tabakasını (korneasını) değiştirerek hastanın tekrar görmesi sağlanabilir.
Bazen travmalarda (göze gelen delici yaralanmalarda) sadece kornea veya göz merceği değil, arkada bulunan retina dokusunda da yaralanma oluşabilir. Bu durumda ameliyat üç aşamalı hale dönüşür. Bu ameliyatta korneanın değiştirilmesi, göz merceğinin değiştirilmesi ve yerinden kalkmış olan retinanın da ameliyatı ile hasta görmesine kavuşabilir. Bu cerrahi yöntemler göz cerrahisinde uygulanan oldukça ağır yöntemlerdir. Günümüz teknolojisinde bu ameliyatların başarı şansı vardır.
Göz hastalıkları ile ilgili benzer sağlık konuları
- Göz tansiyonu belirtileri ve tedavisi
- Üveit belirtileri ve tedavisi
- Keratokonus nedir
- Sarı nokta hastalığı
77 Yorum