Hastalıklar ve Tedaviler

Karaciğer Sirozu Nedir? Siroz Belirtileri Ve Tedavisi

Karaciğer sirozu, farklı nedenlere bağlı meydana çıkan kronik karaciğer hastalıklarının nihai evresi olarak tanımlanabilir. Siroz, ilk kez 1826'da Laennec tarafından bildirilmiştir. Siroz yaygın fibrozis ve nodül formasyonu ile karakterizedir. Fokal nodüler hiperplazi siroz sayılmazlar. Karaciğer sirozunda nedene bağlı özel sorunlar bir ölçüde geri plana geçerken sirozun kendisine ait meydana çıkan klinik sorunlar belirleyici olmaya başlar. Kronik karaciğer hastalığında karaciğer sirozuna giden süreç hastalığın nedenine göre ve hastadan hastaya büyük farklılıklar gösterir.

Karaciğer siroz hastalığı nedenleri

Karaciğer sirozu, farklı nedenlere bağlı meydana çıkan kronik karaciğer hastalıklarının nihai evresi olarak tanımlanabilir. Siroz, ilk kez 1826’da Laennec tarafından bildirilmiştir. Siroz yaygın fibrozis ve nodül formasyonu ile karakterizedir. Fokal nodüler hiperplazi siroz sayılmazlar. Karaciğer sirozunda nedene bağlı özel sorunlar bir ölçüde geri plana geçerken sirozun kendisine ait meydana çıkan klinik sorunlar belirleyici olmaya başlar. Kronik karaciğer hastalığında karaciğer sirozuna giden süreç hastalığın nedenine göre ve hastadan hastaya büyük farklılıklar gösterir.

Hepatit C sonrası siroz gelişmesi genellikle 15-30 yıl civarı sürebileceği gibi, delta virüsü ile ikincil enfeksiyon gelişmiş hepatit B’de bu süre 1-2 yıl kadar kısa bir sürede tamamlanabilir. Siroz bazı hastalarda uzun süren ve bazı şikayetlere neden olan kronik hastalık sürecinden sonra meydana çıkar iken, bazı hastalarda ise hastalık ancak sirozun dekompanse olmasından sonra tanınır. Dekompansiyon karaciğer sirozunda asit, varis kanaması, hepatik ensefalopati ve ikter bulgularından biri ya da birden fazlasının ortaya çıkmış şeklidir. Bu bulgular arasında en sık karşılaşılan dekompansiyon bulgusu asittir. Karaciğer sirozu tedavi edilmez ise ölümcül bir hastalıktır. Dünyada her yıl sekiz yüz bin insan karaciğer sirozundan ölmektedir

Siroz tipleri ve sınıflandırma

Mikronodüler siroz : Mikronodüler sirozda nodüllerin çapı 3 mm’den küçüktür. Mikronodüller siroz nadiren portal traktüs ya da efferent venüller içerebilir. Fakat kaide olarak normal yapı bozulmuştur. Hastalık ilerledikçe nodüllerde büyüme başlar.

Makronodüller siroz : Makronodüller sirozda 3 mm’den büyük nodüller mevcuttur. Bu nodüllerde portal traktüsler de gözlenmektedir. Bazı olgularda ince iğne biyopsisi ile tanının konulması zor olabilir.

Mixt tip siroz : Mixt tip sirozda, bu iki tip nodüler yapının karıştığı tablodur.

Karaciğer sirozu nedenleri

Siroz nedenleri

Siroz nedenleri

Karaciğer sirozuna neden olan faktörler arasında en sık görülen alkole bağlı gelişen siroz, hepatitlere bağlı (hepatit B, hepatit C, hepatit A, Delta hepaititi) nedeni ile gelişen sirozlar sayılabilir. Gençlerin intihar amaçlı kullandıkları ilaçlara bağlı karaciğer yetmezliği ortaya çıkar ve çoğunlukla siroza neden olmadan karaciğer yetmezliğinden hasta ölebilir. Bazı cins mantarları yiyenlerde karaciğer yetmezliği olabilir ve yine siroz gelişmeden bile bu hastalar karaciğer yetmezliğinden kaybedilir.

Mantar ilacı kullanan kişilerde ve bazı karaciğeri etkileyen ilaçları uzun süre kontrolsüz kullanan kişilerde karaciğer sirozu veya yetmezliği gelişebilir. Beslenme bozukluklarında (uzun süre aç kalındığında ya da çok kilolu olanlarda) karaciğer sirozu veya yetmezliği görülebilir. Bunların dışında otoimmün hastalıklar, metabolik hastalıklar da karaciğer sirozuna neden olabilir.

Karaciğer sirozu belirtileri

Karaciğer sirozunun erken evrelerinde çok fazla belirti görülmez ve ilk belirtiler genellikle halsizlik, çabuk yorulma ve kuvvet kaybıdır. Daha ileri ki evrelerde iştahsızlık, bulantı, kadınlarda adet düzensizlikleri, cinsel istek kaybı, erkeklerde memede ağrı ve büyüme, ellerde ayaklarda kızarıklık, tırnaklarda beyazlık ve bombeleşme, avuç içinde sertlik (alkol kullananlarda), kas krampları, nefesin kötü kokması, karında kıvrımlı damarlar, kaşıntı gibi belirtiler görülür. Bu bulgular karaciğer fonksiyonlarında meydana gelen azalma sonucunda ortaya çıkar.

Daha ileri evrelerinde en sık görülen belirti sarılık, ağızdan ya da dışkıdan kan gelmesi, yemek borusunda oluşan varislerin çatlaması sonucu kanlı kusma görülebilir. Karında şişlik olur ve bu duruma asit denir. Bacaklarda şişme, vücudun her yerinde şişme olabilir. Hastalarda zayıflama ve iştahsızlık, nefes alıp vermede zorlanma görülür. Sirozun ilerlediği dönemlerde hastada dalak büyümesi de meydana geleceği için anemiye neden olur. Hasta tedavi edilemez ve hastalık ileler ise hastada koma durumu ortaya çıkar ve hasta ölür.

Karaciğer sirozu teşhisi

Karaciğer sirozu belirtileri olan hasta mutlaka en kısa zamanda gastroentroloji veya genel cerrahi uzmanına baş vurmalıdır. Siroz teşhisi doktorun yapacağı fizik muayene sırasında hastadan alınan öykü ve muayene ile siroz tanısında ipuçları elde edilir. Muayene sırasında karaciğer büyük, sert kenarlı, bazen hassas ve normal büyüklükte ya da küçülmüş olabilir. Dalak büyümesi vakaların % 20-60’ında görülür. Yüzde, üst dudaklarda, parmaklarda, göğüste ve bazı hastalarda karın üst bölgesinde damarlar örümceksi şekilde olabilir. Kan tahlilleri karaciğer fonksiyonlarını değerlendirmede önemlidir. Hepatit A, B,C ve D’yi değerlendirmede kan tetkikleri çok önemlidir.

Siroz tanısında ultrasonografik görüntüleme tanıda yardımcıdır. Bazı vakalarda bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme tetkikleri de kullanılır ve tanı koymada yardımcıdır. Yemek borusunda varis varlığının tespit edilmesi içi endoskopi (gastroskopi) yapılması gerekir. Karaciğer sirozunun teşhisi için en önemli tetkiklerden biride ince iğne biyopsisi alınır ve patolojik inceleme yapılır.

Karaciğer sirozunun neden olduğu komplikasyonlar

Yemek borusunda ve midede de oluşan varislerden kanama gelişebilir ve bu kanamalar yaklaşık % 30 hastada ölüme yol açabilir. Böbrek yetmezliği, karaciğer koması, karın zarında iltihaplanma (spontan bakteriyel peritonit), pıhtılaşma bozuklukları, hormonal bozukluklar, karaciğer yetmezliği gibi ek problemler ortaya çıkabilir. Bu hastalarda gelişebilecek en önemli komplikasyon karaciğer kanseridir. Bu nedenle sirozlu hastalarında uygun aralıklarda ultrason tetkiki, gerekir ise bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme tetkikleri ve 3-6 ayda bir alfa-fetoprotein (AFP) testi yapılması gerekir.

Karaciğer sirozu tedavisi

Karaciğer sirozu tedavisi

Karaciğer sirozu tedavisi

Karaciğer sirozu tedavisinde en önemli amaç, karaciğerde fibrozis oluşumunu, oluşabilecek komplikasyonları azaltabilmek veya engellemektir. Karaciğer sirozunu tedavi etmeden önce, neden olan hastalığı bulmak önemlidir. Çünkü karaciğer sirozunda uygulanacak tedavi neden olan hastalığa yöneliktir. Kraciğer sirozuna neden olan en önemli etken Hepatitlerdir. Hepatitlerin tedavisi antiviral ilaçlar ile yapılır. Bu sayede karaciğer nakli gerekliliği bir süre geciktirilebilir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda hepatit B hastalarının tedavisi uygulandıktan sonra hastalığın gerilediği görülmüştür. İlerlemiş karaciğer sirozunun tedavisi organ nakli denilebilir. Çünkü siroz hastasında yapılacak en başarılı ameliyat karaciğer naklidir.

Sirozlu bir hastada yapılacak herhangi bir ameliyatın komplikasyonları vardır. Her hastada ve her zaman karaciğer nakli yapılamayabilir. Çünkü nakil için uygun karaciğer her zaman bulunamayabilir. Bu durumda hastaların ömrünü uzatmak için diğer tedavi yöntemleri uygulanır. Tedavide hastanın karnında asit oluşmuş ise idrar söktürücü ilaçlar kullanılır. Hastanın yemek borusunda varis kanaması gelişmiş ise bir tüp ile girilir ve hastanın kanaması önlenir. Bu hastalarda belirli aralıklar ile endoskopi takibi yapılmalıdır. Hastanın beslenmesi düzenlenir ve ekstra vitaminler verilebilir. Hastada koma gelişmiş ise buna yönelik ilaçlar verilir.

Karaciğer nakli nasıl yapılır?Hepatit B nedir?Sarkoidoz hastalığı nedir?

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Popüler Konular

Üste Git