Kalıtsal hemokromatozis nedenleri ve belirtileri
Vücutta aşırı miktarda demir birikimi, özellikle karaciğer, pankreas, kalp ve diğer endokrin organlar ve sitemlerde hasara neden olan hemokromatozis terimi, tüm demir birikimi hastalıklarını kapsamaktadır. Demir birikimi hastalılarından bazılarının altında yatan ikincil bir bozukluk söz konusudur. Bunlar primer hemokromatozis olarak adlandırılır.
Diğerleri başka bir hastalığa, özellikle ineffektif eritropoez ile ilişkili hastalıklara bağlı gelişir ve bunlar sekonder olarak tanımlanır. Genellikle genetik aşırı demir birikimi herediter (kalıtsal) veya idiyopatik (nedeni bilinmeyen) hemokromatozis olarak isimlendirilir.
Herediter (kalıtsal) hemokromatozis tipleri ve genetiği
Hemokromatozisin en yaygın görülen formu HFE geni ile ilişkili HH iken tanımlanan yeni mutasyonlar (değişimler) ile hastalığın diğer alt grupları da ortaya çıkmıştır. Demir birikiminin diğer kalıtsal formlarına HFE ilişkili olmayan HH denir.Genetik demir aşırı birikim hastalıklarının sınıflaması aşağıda belirtilmektedir.
Tip 1 : HFE gen mutasyonu ile seyreden klasik HH’i tanımlar.
Tip 2 : Jüvenil hemokromatozis olarak isimlendirilen ve erken yaşta daha ağır demir birikimi ile seyreden 2 genetik mutasyonu içerir. Tip 2A hemojuvenil (HJV) mutasyonu içeren tipi iken, Tip 2A HAMP gen mutasyonunun görüldüğü hepsidin ağır fonksiyon kaybı ile seyreden tipidir.
Tip 3 : Transferin reseptör-2 (TFR2) mutasyonu ile seyreden yetişkinlerde görülen ve klasik HFE gen mutasyonunun klinik özelliklerine benzerlik arz eden hastalık tipidir.
Tip 4 : Ferroportin mutasyonundan kaynaklanan aşırı demir birikimi hastalığıdır.
Birçok herediter hemokromatozis tipinde hepsidin üretiminde yetersizlik veya reseptörüne bağlanmada yetersizlik dikkate çekmektedir. Bu da hepsidin herediter demir birikim hastalıklarında ve demir regülasyonunda ortak nokta bulunduğunu göstermektedir.
Herediter (kalıtsal) hemokromatozis belirtileri
Herediter hemokromatozis günümüzde mutasyonlar tespit edildikten sonra, HFE ilişkili HH hastaları herhangi bir belirti veya bulgu vermeden de hemozigot hastalarının taranması sırasında veya rutin biyokimyasal incelemeler sırasında ortaya çıkmaktadır. Hemokromatozis herhangi bir belirti vermeyebilir. Hastalığa ait belirtiler genellikle orta yaş ve ileri yaş grubunda meydana çıkmaya başlar. Hastalık halsizlik, çabuk yorulma, uykuya meyil, eklem ağrıları, karın ağrısı, erkeklerde cinsel istek kaybı, deri renginde bronzlaşma ya da koyu gri bir renk alması, hastalık için tipik belirtiler olduğu gibi çok sık görülen belirtiler değildir.
Karaciğer sirozu gelişen hastalarda dalak büyümesi, sarılık, kaşıntı, karında su toplanması, bacaklarda şişme, gibi ek belirtiler ortaya çıkabilir. Siroz gelişen hastalarda çoğunlukla pankreasta aşırı demir birikimi olduğu için insülin yetersizliği ve şeker hastalığı gelişmesi söz konusudur. Diğer muayene bulguları kalpte ve eklemlerde demir birikimi nedeni ile ortaya çıkan kalp yetmezliği belirtileri, kalpte ritim bozukluğu gelişmesi, kardiyomiyopati, özellikle el parmak eklemlerinde görülen eklem ağrıları ve eklem bozuklukları gibi belirtiler görülür.
Herediter (kalıtsal) hemokromatozis teşhisi
Hemokromatozis teşhisi genellikle endokrinoloji alanında yapılan araştırmalar sonucu ve genetik testler sonucu, hastanın tipik bulguları, aile öyküsü, kan tahlillerinde demir değerlerinin anormalliği gibi yöntemler ile ön teşhis konulabilir. Hastanın dikkatli alınan öyküsü ve fizik muayene, kan tetkikleri belirtilere neden olabilecek diğer hastalıkların ayırt edilmesinde yardımcı olur. Özellikle eklem yakınmaları ve açıklanamayan karaciğer hastalığına ait aile öyküsünün varlığı ve görüntüleme yöntemlerinde karaciğerin büyümüş görünmesi tanıda destek olur.Ciltte görülen koyu kül rengi pigmentasyon artışı doktorlar açısından uyarıcı olmalıdır. Hastalık siroz gelişiminden sonra tespit edilir ise düzenli tedaviye rağmen hepatosellüler karsinoma (karaciğer kanseri) gelişebilir. Serum demiri, demir bağlama kapasitesi, ferritin ve transferin ölçümü ve transferin satürasyonun belirlenmesi yapılması gereken testlerdir. Hemokromatoziste serum ferritin seviyesi ve transferin satürasyonu artmıştır.
Günümüzde birinci basamak tanı yöntemi olarak biyokimyasal (transferin satürasyonu ve serum ferritin düzeyi) ve ikinci basamak tanı yöntemi ise genetik (HFE ve diğer genlerin moleküler testleri) gibi tanı yöntemleridir. Bu sayede karaciğer biyopsisine duyulan ihtiyaç ta azalmıştır. Serum demir parametrelerinde yükseklik tespit edilir ise mutlaka genetik testler de yapılmalıdır. Genetik testler hemokromatozis hastalığını doğruladığında karaciğer biyopsisi, karaciğer hasarının derecesini belirlemede faydalıdır.
Herediter (kalıtsal) hemokromatozis tedavisi
Herediter hemokromatozis tedavisinde amaç vücutta biriken demirin vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Bunun için düzenli olarak kan alınır (flebotomi). Haftada 1 ya da 2 ünite flebotomi yapılarak vücutta depolanan fazla demirin uzakaştırılmasına çalışılır. Kan alma işlemine (flebotomiye) bu aralıklar ile serum ferritin düzeyi 50 ng/ml’nin ve transferin satürasyonu % 50’nin altına düşünceye kadar devam edilir. Bu uygulama çoğunlukla 4-6 ay civarı sürer. Sonraki dönem hastaların, vücudundaki demirin bağlayarak atılmasını sağlayan bir ilaç olan desferoksamin kullanması gerekir.
Bu ilaç daha çok anemi (kansızlık) için demir tedavisi görmüş hastalarda ikincil olarak gelişen hemokromatozis hastaların tedavisinde tercih edilir. Bu hastalarda C vitamini, alkol kullanımı ve kırmızı et tüketimi kısıtlanır. Karaciğer sirozu gelişmemiş ise bu hastalarda bu tedavi sayesinde siroz gelişimi önlenebilir. Fakat ileri evredeki hastalarda tedavi sayesinde siroz, diyabet hastalığı, eklem tutulumları ve erektil impotans gibi hemokromatozisin neden olduğu ek hastalıklarda çok başarılı denilebilecek bir iyileşme sağlanmaz. Bu hastalarda kalp rahatsızlıkları ve deri renginde oluşan sorunlarda ki düzelme daha belirgindir.
Bu hastaların uygulanan tedavi ile karaciğer fonksiyon testlerinde düzelme görülebilir iken, siroz gelişmiş hastalarda geri dönüşüm olmaz. Karaciğer sirozu gelişmiş hastalarda en etkin tedavi yöntemikaraciğer transplantasyonu (naklidir). Tedavide önemli olan diğer konu ise risk altında olan hemokromatozisli hastaların birinci derece akrabalarının hastalığa bağlı problemler çıkmadan hastalığın genetik testler ile taranmasıdır. Hemokromatozis hastalığında erken tanı ve doğru tedavi, takip önemlidir. Siroz ve diyabet gelişmemiş hastalar genellikle normal denilebilecek bir yaşam sürebilirler.
Herediter hemokromatozis ile ilişkili benzer sağlık konuları
- Karaciğer sirozu neden olur
- Wilson hastalığı neden olur
- Karaciğer nakli ameliyatı nasıl yapılır
- Şeker hastalığı (diyabet) nedenleri ve belirtileri