Kalp krizi nedenleri ve tedavisi
Kalp krizi, kalp damarlarından bir tanesinin tıkanması demektir. Kalp krizi, kalp kasının bir bölümünün o bölgeye yetersiz kan akışı nedeni ile kalbiniz kısmen veya tamamen oksijenden mahrum kalır ise kalp hücrelerinizin ihtiyacı olan besleyicileri bloke eder ve buda kalp krizine neden olabilir. Doktorlar kalp krizini tanımlar iken (miyokard infarktüsü) gibi tıbbi terimler kullanmayı tercih edebilirler. Miyokard eşittir kalp kası, infarktüs eşittir oksijen azalmasından kaynaklanan ölü dokulardır. Genelde fiziksel aktivite sırasında meydana gelen dinlenmekle geçen göğüs ağrıları, (anjina) ilk uyarıcıdır. Eforlu ekg ile kalp damarlarındaki fonksiyonel bozukluk değerlendirilir. Göğüs ağrısı olmadanda kalp krizi görülmektedir. Kalp damarları aniden tıkanır ise kalp krizi yaşanabilir.
Kalp krizi belirtileri
Göğüste birkaç dakikadan daha uzun süren ya da tekrar sakinleşen sonra tekrar başlayan boğuntu veya rahatsız edici ağrılar 8 ile 24 saat sürebilen ağrılar şeklinde görülebilir. Bazı insanlar göğüsteki ağrıyı basınç veya sıkışma olarak tarif edebilirler. Kolları aşağı düşüren ağrı, omuzlarda veya boyunda’da olabilir. Mide bulantısıyla seyreden göğüs rahatsızlığı, kısa nefes alıp, verme olur. Genellikle kalp krizi kurbanları, mide bulantısı, baş dönmesi, açıklanamayan endişe, depresyon veya bitkinlik şeklinde de şikayetler görülür.
Bazı hastalarda yüzde 80 veya 90 damar tıkalı ise bu hastalardaki belirtiler de merdiven çıkarken yemekten sonra yüründüğünde belirtiler ortaya çıkabilir. Bazende gece uykudan uyandıracak şekilde ağrılar olabilir. Bunlar kısa süren belirtiler 5 veya 2 dk şeklinde sürüp geçen belirtilerdir. Bunun adına anjina pektoris denir. Bu tam olarak kriz ağrısı olmayabilir. Çünkü damar tam tıkalı değildir. Fakat damar daralmış olduğundan bu ağrı kalp krizi ağrısından farklıdır. Bu durumda hasta daha şanslıdır. Çünkü geneli bu ağrıyı hissetmeyebilir. Bu nedenle kalp krizi geçirdikten sonra öğreneblirler. Fakat yokuş çıkınca, yol yürüyünce, merdiven çıkınca, soğuğa karşı yürüyünce göğüs ağrılarını hissedenler doktora daha erken baş vurduklarında kalp krizi geçirmeden tedbirini almış olurlar.
Kalp krizi tedavisi
Kalp krizi geçiren bir hasta, kalp krizi teşhisi konulduktan sonra kalp krizinin sebebi olan rahatsızlıkların tek tek belirlenmesi ve bu hastalıkların tedavileri öncelik olarak yapılmalıdır. Bu hastalıkları şöyle sıralayabiliriz, bincisi zaralı kolesterol, ikincisi yüksek tansiyon, üçüncüsü sigara, dördüncüsü şeker, beşincisi aile öyküsü, yani genetik yatkınlık altıncısı fazla kilo problemi, yedincisi aşırı stres olarak bilinmektedir. Bu rahatsızlıkların aile öyksü olanının haricinde diğerlerinden korunma imkanı vardır. Kalp krizinde erkekler daha fazla risk altında olmakla beraber kadınlarda’da menopoz döneminde kalp krizi riski artmaktadır.
Kalp krizi geçiren hasta öncelikle hastaneye acil olarak yetiştirilmeli, aynı zamanda mümkün olduğunca rahat ettirmeye çalışılmalı ve hayati fonksiyonlarını kaydedilecek ve görülebilecek bir şekilde monitörize etmek gerekmektedir. Hayati fonksiyonlar dediğimiz kalp atışları düzenli bir şekilde atıp atmadığı, kalp atışları ritmik bir şekilde devam edip etmediği kalp atışlarını gösteren monitör adı verilen cihazlar ile izlenir ve kan basıncınında izlenmesi gerekmektedir. Kalp krizi geçiren hasta hastaneye yatırıldıktan sonra iki ana tedavi uygulanır. Bu tedavi yöntemi ilk olarak tıkanan damarı açmak için ilk pıhtı eritici ilaçlar ile tedavi uygulanır. Bu tedavinin başarı oranı yüzde 70 civarıdır. İkincisi hastayı anında anjio’ya alıp tıkalı olan damarı bulup damarın içinden bir tel geçirip balonla şişirerek açtıktan sonra stent takılır. Yani balon ve stent tedavisi kriz sırasında uygulanır. Bu tedavi oldukça önemli bir tedavi yöntemi olmakla beraber ilaçlarla yapılan tedaviye göre daha başarılı bir tedavi olur.
Fakat bu yöntem her hastanede uygulanamayabilir. Uygalanamayan hastanelerde mutlaka pıhtı eritici ilaçlar verilmelidir. Hatta uygulanan hastanelerde de öncelik olarak bu ilaçlar verilebilir. Çünkü bu işlem için bir ekip gereklidir. Bu yüzden biraz zaman alabilir. Bu nedenle ilk olarak pıhtı eritici ilaçlar öncelik olarak verilmesi hastaya zaman kazandırır.
Kalp krizi nasıl önlenir ?
Kalp krizinden korunmak için, öncelikle damar tıkanıklığını önlemek için doğru bir beslenme uygulamalı ve obezite’den uzak durmak gereklidir. ldl denilen kolesterol seviyesini normal düzeyde tutmak gerekli olup, tansiyon hastalığından korunmak lazımdır. Tuz ve yağ tüketimini azaltmalı şeker dengesini de korumak gerekmektedir. Damarlarda tıkanıklık var ise ilerlemesini önleyici ilaçlar ile tedavi uygulanabilir. Ayrıca, en kolay spor olan yürüyüş yapılmıyor, gündüzleri oturarak akşamlarıda uzanarak geçiriliyor ise bu durum kalbide kaslarıda zayıflatır.
Çünkü kalbi kaslar çalıştırdığı için uzun süren hareketsizlik kalbin beslenmesini’de ritminide bozabilir ve zamanla yaşın ilerlemesiyle’de bunlar zaten olmaya başlar. Hareketsiz bir yaşam tarzıyla bu rahatsızlıklar tetiklenmiş olur. Bu nedenle düzenli yürüyüş yapmak düzenli ve çok ağır olmayan egzersizler yapmak sitresten kaçınmak kalp krizi riskini azaltır. Bu nu göz önünde bulundurursak yaşam biçiminin’de çok önemli olduğunu görürüz.
Hamilelerde kalp krizi
Doğurganlık yaşlarında kadınların kalp krizi geçirme ihtimali çok fazla görülmeyen bir durmdur. Fakat hamilelik döneminde kalp krizi riski arttığıda bilinmekle beraber hamilelik döneminde kalp krizi daha ağır yaşanır ve tedavi yöntemlerinin özel patofizyoloji sebebi ile normal tedaviden farklı olması gerekmektedir.
Yapılan araştırmalara göre 16 – 20 bin kadından sadece birinin hamilelik döneminde ya da doğumdan hemen sonra kalp krizi geçirme ihtimali olduğu belirtilmiştir. Toplamda sayının düşük oranda olduğu halde hamile olmayan aynı yaşlardaki kadınlara oranla kalp krizi riskinin bu kadınlarda 3-4 kat daha çok olduğu bilinmektedir.
Kalp krizi geçiren hamile kadınlarda ölüm oranının yüzde 7 ile hamile olmayanlara göre daha riskli veya daha yüksek olduğu görülmüştür. Hamilelik dönemindeki hormonsal değişikliklerin kalp damarını zayıflattığı bu durumunda pıhtı oluşma riskini artırdığı bildirilmiştir. Ayrıca hareketsiz bir hamilelik, ağır yağlı beslenme hamilelikte tatlı tuzlu tüketiminin artması, kilo alımı ve genetik faktörler veya önceden kalp rahatsızlıklarının olması gibi bir takım durumlarda hamilelik dönemindeki kalp krizi riskini tetikleyebilir. Bu nedenle hamilelik döneminde’de düzenli yürüyüş yapmak hamilelik egzersizlerini yapmak, düzenli beslenmekkalp sağlığı için oldukça önemlidir.
Çocuklarda kalp krizi
Çocuklarda kalp krizi son zamanlarda oldukça artmaya başladığı gözlemlenmiştir. Fakat, uzmanlar çocuklarda ani ölüm durumlarının yetişkinlere oranla daha düşük olduğunu senede, yüz binde 6.2 seviyelerinde olduğunu bildirmişlerdir. Çocuklarda kalp hastalıklarının sebebi genelde ailevi geçiş yani genetik olup, kardiyak iyon kanal hastalıkları olarak saptanmıştır.
Aynı zamanda kalp kası hastalıkları ritim bozukluğuna neden olduğundan ani ölümlere sebep olabilir. Bebeklikte ya da çocuklukta kalp ameliyatı geçiren hastaların gençlik dönemlerinde kalp krizi veya ritim bozukluğu benzeri rahatsıklıkları yaşayabilirler. Çocukların kalp krizi geçirme sebebinin erişkinlerde olduğu gibi tansiyon, kolestrol ve kilo problemi değil kalp spazmı olduğu düşünülmekte’dir. Ayrıca, bu gibi durumlarda ailede veya akrabalarda bu sorunları yaşayanlar oldu ise çocuklarda’da kalp krizi riski görülebilir.
2 Yorum