Hipertansiyon, devamlı yüksek kan basıncıdır (kanın ana arterlerdeki basıncının yüksek olması). Kan basıncı fiziksel aktivite ve stres durumlarında normal olarak artar. Yine yaşın ilerlemesi ve kilo alımı ile de kan basıncında artış olur. Hipertansiyonu olan kişilerde ise dinlenme sırasında bile kan basıncı yüksektir.
Kan basıncının ölçülen iki değeri vardır ve herbiri milimetre (mm) civa (kimyasal sembol Hg) veya mmHg olarak ölçülür. Sistolik değer (yüksek değer) kanın kalpten aorta çıktığı zamandaki basınçtır (büyük tansiyon), diyastolik basınç ise ventriküler (kalbin alt odacıkları) atımlar arasında gevşediğinde ölçülür (küçük tansiyon). Kan basıncının dinlenme süresince devamlı 140 mmHg (sistolik) ve 90 mmHg (diyastolik) değerler üzerinde olması hipertansiyon (yüksek tansiyon) olarak adlandırılır.
Hipertansiyon özellikle erkeklerde, özellikle de orta yaş ve ileri yaşta sık görülür.
Hipertansiyon çoğu zaman belirti vermediğinden pek çok insan yüksek tansiyonu olduğunu bilmeyebilir. Bu durum ciddi kardiyovasküler olaylar için risk faktörü olduğundan, yüksek tansiyonun erken teşhisi için düzenli olarak tansiyon kontrolü önerilir.
HİPERTANSİYON TİPLERİ ve NEDENLERİ
Hipertansiyonun pek çok hastada net bir nedeni yoktur ve bu nedeni net olarak bilinmeyen durum “Esansiyel veya primer hipertansiyon” olarak adlandırılır. Primer hipertansiyon görülme sıklığı sekonder hipertansiyona göre daha fazladır.
Primer (esansiyel) hipertansiyonla ilişkili faktörler;
- Fazla miktarda alkol kullanımı,
- Yanlış ve aşırı tuzlu beslenme,
- Obezite (şişmanlık),
- Hareketsiz yaşam tarzı,
- Sigara kullanımı,
- Stres,
- Artmış sempatik sinir sistemi aktivitesi,
- Cinsiyet,
- Diyabetes mellitus (şeker hastalığı),
- Yüksek kolesterol,
- Renal mikrovasküler hastalık,
- Ürik asit,
- Renin anjiyotensin aldosteron sistemi ile ilgili bazı faktörler.
Düşük doğum ağırlıklı doğan bebeklerin de ileri yaşlarda hipertansiyon hastası olma riskinin arttığına dair bulgular vardır.
Genetik faktörler önemli olsa da, hipertansiyonu spesifik bir gene atfetmek mümkün değildir.
Eğer hipertansiyon belirli bir sebebe bağlı gelişmişse bu duruma “Sekonder (ikincil) hipertansiyon” denir.
Sekonder hipertansiyon nedenlerine gelince;
- Böbrek bozuklukları,
- Feokromasitoma,
- Cushing sendromu,
- Primer hiperaldosteronizm,
- Bir hamilelik komplikasyonu olan preeklampsi,
- Aort koarktasyonu (konjenital kalp hastalığı),
- Bazı ilaçların kullanımı,
- Hassas kadınlarda doğum kontrol hapı kullanımı.
YÜKSEK TANSİYONUN ZARARLARI
Hipertansiyon genellikle belirti vermez ve rutin fizik muayene sırasında anlaşılıncaya kadar bilinmez. Fakat tansiyon ciddi ve aşırı derecede yükselmişse baş ağrısı, nefes almada güçlük ve görme bozuklukları yapar.
Yüksek tansiyon kalpte ve damarlarda ciddi bir gerilime neden olur ve inme, koroner kalp hastalığı, atriyal fibrilasyon ve kalp yetmezliği riskini arttırır. Yüksek tansiyon nedeniyle böbrek hastalığı, retinopati gibi göz hasarı gibi sağlık problemleri de gelişir.
Hipertansiyon ile ilgili Benzer Yazılarımız
- Hipertansiyon Belirtileri
- Hipertansiyon Tedavisi
- Hipertansiyondan Korunma Yöntemleri
- Hamilelikte Hipertansiyon
- Malign Hipertansiyon