Hamilelik ve Doğum

Hamilelikte Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) Neden Olur?

Hipertansiyon genelde bazı kadınlarda hamilelikten önce bazılarında ise, hamilelik döneminde meydana gelebilir. Bu nedenle hamilelik süresince düzenli bir şekilde tansiyon ölçümü gereklidir. Yüksek tansiyon hamileliğin ikinci evresinde görülür ise gastasyonel hipertansiyon olarak adlandırılır. Bu tür yüksek tansiyon doğumdan sonra düzelir. Bu durumda gastasyonel hipertansiyon diğer bulgular ile idrarda protein kaybı yani(proteinüri) ayaklarda şişlik veya ödem beraber olur ise(preeklampsi) ya da kronik hipertansiyon üzerine binmiş preeklampsi ve geçici hipertansiyon olarak sınıflandırılır.

Hamilelerde yüksek tansiyon belirtileri ve tedavisi

Hipertansiyon genelde bazı kadınlarda hamilelikten önce bazılarında ise, hamilelik döneminde meydana gelebilir. Bu nedenle hamilelik süresince düzenli bir şekilde tansiyon ölçümü gereklidir. Yüksek tansiyon hamileliğin ikinci evresinde görülür ise gastasyonel hipertansiyon olarak adlandırılır. Bu tür yüksek tansiyon doğumdan sonra düzelir. Bu durumda gastasyonel hipertansiyon diğer bulgular ile idrarda protein kaybı yani(proteinüri) ayaklarda şişlik veya ödem beraber olur ise(preeklampsi) ya da kronik hipertansiyon üzerine binmiş preeklampsi ve geçici hipertansiyon olarak sınıflandırılır.

Hamilelerde hipertansiyon belirtileri

Belirtilerin hipertansiyon olarak tanımlanması için bir takım gereklilikler bulunur. Buna bakılarak sistolikadı verilen büyük tansiyonda 30 mm-hg’lik ya dadiyastolikdiye adlandırılan küçük tansiyon da15 mm-hg’lik artış ya da kan basıncının 140 / 90 mm-hg’nin üstünde olması hipertansiyon olarak görülür. Daha önceden preeklampsi öyküsü olanlar, şeker hastalığı, böbrek hastalığı, sistemik hastalığı, çok genç ya da 35 yaşın üzerinde hamile olanlar, çok fazla hamilelik yaşayanlar ile mol hamilelik gibi problemler preeklampsi açısından risk altındadır. Bunun sebebini kesin olarak oluşup oluşmayacağını öncesinden saptamak mümkün olmayabilir. Fakat bu konudaki çalışmalar devam etmektedir.

Hamile bir preeklampsi hastasında sara nöbeti şeklinde nöbetler veya kasılmalar saptanırsa bu durum preeklampsinin en ağır olanı eklampsi diye adlandırılır. Çoğu durumlarda hafif seyreden preeklampsi fazla belirti göstermeyebilir. Genel kontroller yapılırken fark edilip ellerde ve ayaklarda olan şişlikler sık görülen özellikle sabah kalkınca yüzün ve göz kapaklarının şimesi ilk rastlanan belirtilerdir. Yüksek tansiyon olan annelerde beyin kanamasına, kasılmalara, böbreklerdeki bozulmaya bağlı böbrek yetmezliği karaciğer ve çevresindeki zar arasında kanama ortaya çıkabilir.

Bu sorun karaciğer yırtılmasına sebep olur ve kalbin yükündeki artış kalp yetmezliğine neden olabilir. Akciğerde ödem ve annenin kanında pıhtılaşmaya bağlı, dissemine intravasküler koagülasyon diye bilinen ve ölüme sebep olabilen bir durum meydana gelebilir. Ağır preeklampsi olan hamilelerin, bebeklerinin yüzde 55’inde gelişme geriliği erken doğum hatta bazen bebek ölümleri ile gerçekleşebilir.

Sonuç olarak yüksek tansiyonda öne çıkan belirtiler, tansiyon ölçümlerinde değerlerin yüksek çıkması, çok hızlı kilo alımı, halsizlik, idrarda normalin üstünde albümin cismi, protein, unutkanlık, uyuma isteği, idrar miktarında azalma, beyin fonksiyonlarında bozulma, pıhtılaşma hücrelerinde azalma, görme bozukluğu, solunum sıkıntısı da diğer görülen belirtiler olarak ortaya çıkmaktadır.

Hamilelikte hipertansiyon tanısı ve tedavisi

Hamilelikte hipertansiyon tedavisinde öncelikle hamile hastaların tansiyon yüksekliğinin ne durumda olduğunun değerlendirilmesi önemlidir. Bunun için tam bir sistemik muayene idrar tahlili, kan sayımı, böbrek fonksiyon testleri, karaciğerin fonksiyonunun incelenmesi gerekli olup orta veya hafif seyreden, preeklampsi vakalarında bebek 37’ci haftasına kadar takip edilerek bu zaman dolduğunda doğumun olması gereklidir. Çok ağır preeklampsi sorununda en iyi tedavi bebeğin doğmasıdır. Fakat bebeğin yaşama sansı az ise hasta zaman dolana kadar hastaneye yatırılıp gözetim altında tutulur ve farklı tedavi yöntemleri ile uygun olan tedavi yapılır.

Tansiyonun ani düşürülmesi sakıncalı olduğundan antihipertansif tedavi yöntemi fazla tercih edilmez. Bu hastalarda tuz veya sıvı alımı fazla kısıtlanmaz ve bu nedenle hipertansiyon hastası olan hamilelerin düzenli kontrollerini yaptırmaları önem taşır. Ayrıca hamilelik döneminde preeklampsi geçirmiş hastaların doğumdan sonrada düzenli kontrolleri oldukça önemli olup bu hastalarda koroner kalp hastalığı ve felç olma riski artabilir. Bu yüzden hastaların yaşam biçiminin sağlıklı duruma getirilmesi, metabolik etkenlerinin şeker hastalığı, yüksek kolesterol gibi benzeri durumlarının ve kan basınç değerinin düzenli olarak takip altında tutulması gereklidir.

Hamilelikte kalp damar hastalığıHamilelikte damar tıkanıklığı

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Popüler Konular

Üste Git