Depresyon, toplumsal bir ruh sağlığı sorunudur ve toplum içinde son derece yaygın, çok az tanınan ve üzerinde çok fazla efsanenin döndüğü, yanlış bilgilerin çok yaygın olduğu çok kritik bir durumdur. Depresyon kelime anlamıyla duygu çöküntü hali demektir. Depresyon bir rahatsızlık, hem biyolojik, hem sosyal hem de bireyin kişisel özelliklerini ilgilendiren çok etmenli bir tablodur.
Depresyon duygu hali bir çöküntünün en önemli belirtisidir. Duygu hali çöküntüsü (zevk alamama, genel isteksizlik ) şeklinde tanımlanabilir. Aynı zamanda depresyon duygu hali çöküntüsünden başka düşünce yapısını ilgilendiren, bedensel biyolojik tabloları değiştiren ve davranışlar üzerinde etkisi olan bir rahatsızlıktır. Depresyona en sık eşlik eden diğer bir duygu şekli de bunalımdır.
DEPRESYON NEDEN OLUR?
Depresyon tıbbi bir tablodur ve depresyon psikolojik bir görüntü, ilişkiler, yaşam ile çok bağlantılı olmakla beraber, beyin biyokimyasını ilgilendiren biyolojik bir ayağı olan da bir sorundur, bu nedenle bazı tıbbi ve kronik rahatsızlıklar, özellikle merkezi sinir sistemini ilgilendiren birçok rahatsızlık orta ve uzun dönemde depresyona neden olabilir.
Bu rahatsızlıkların içinde birçok biyokimyasal etkenler, endokrin sistemi ilgilendiren hastalıklar, ayrıca multisistem denilen vücudun birçok bölgesini tutan kronik ve sistemik hastalıklar iki boyutta depresyona sebep olabilir. Birincisi, B12 vitamini eksikliği ya da tiroid hastalıklarına neden olarak depresyona yol açabilirler. İkincisi ise, kronik ve zorlu hastalıklar çok ciddi işlev bozukluğu yarattığı için sosyal ve psikolojik olarak o birey üzerinde depresyonun gelişmesine neden olabilir. Bu durum çok önemli bir konudur. Çünkü altta yatan ciddi bir hastalık eğer depresyona zemin hazırlamış ise bunlar çok iyi tespit edilmeli ve bunların da tedavisi yapılmalıdır.
DEPRESYON BELİRTİLERİ
Depresyon toplumda sıkça kullanılan bir kelimedir. Birini moralsiz, keyifsiz gördüğümüzde depresyonda olup olmadığı sorulur fakat bahsedilen depresyon hastalık olan depresyondur. Hastalık olarak görülen depresyon en az iki hafta sürer.
Bu 2 hafta içerisinde birey umutsuz, karamsar, moralsiz ve kederliyse, hayattan zevk almıyorsa, kişi eskiden sevdiği müzik dinlemeyi, eğlenmeyi, sinemayı gitmeyi, arkadaşları ile dışarı çıkmayı sevmiyorsa, çok sinirli ise, alıngan ise, yavaş yavaş herkesten uzaklaşmış ise, yalnız kalmak istiyorsa, kendisi ile ilgili suçluluk duyguları hissediyorsa, dalgın ve unutkan ise, çok kaygılıysa, intihar etmeyi düşünüyorsa bu kişinin depresyonda olduğu gözle görülür biçimde fark edilir, çünkü bu belirtiler depresyon belirtileridir.
Bunların dışında uyku bozukluğu, uykuya dalmakta zorlanma var ise, sabah kalktığında kişi kendini dinlenmiş hissetmiyor ya da çok erken uyanıyorsa, kişi kendine bakmıyorsa, koyu renk elbiseler giymeyi tercih ediyorsa, işe ve okula gitmek istemiyorsa, alkol ve madde kullanımına meyilli ise bunlarda depresyon belirtileri olabilir.
Depresyon belirtilerini sıralayacak olursak:
- Umutsuzluk
- Karamsarlık
- Moralsiz ve üzüntülü olmak
- Yaşamdan zevk almamak
- Daha önce zevk alınan aktivitelerden ve hobilerden zevk almamak
- Arkadaşlarından ve çevresindeki insanlardan uzaklaşmak
- Yalnız kalmayı istemek
- Kendisini hep suçlu hissetmek
- Dalgın ve unutkan olmak
- Aşırı kaygılı olmak
- İntihar etmeyi düşünmek
- Uyku bozuklukları (erken uyanmak, uyandığında kişinin kendisini yorgun hissetmesi ya da uyuyamamak, uykuya dalmakta güçlük çekmek gibi)
- Kişisel bakımı ihmal etmek
- Genellikle koyu renk elbiseler giymeyi tercih etmek
- İşe veya okula gitmek istememek
- Alkol ve benzeri maddelere karşı meyilli olmak gibi belirtiler depresyon belirtileri olabilir.
DEPRESYON NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Depresyonun diğer sıkıntılardan ayırt edilmesi oldukça önemlidir. Çünkü doğal hayatın içinde bir insanın geçici bir süre yaşamdan keyif alamaması, sıkıntılı ve isteksiz döneminin olması yaşamın bir özelliğidir. Bu durum her zaman depresyon olarak görülmemelidir. Depresyonun diğer çöküntülerden ayrılmasında birkaç kritik özellikleri vardır. Bu özellikler, depresyon ve depresif duygu hali en az iki hafta sürer. Ayrıca depresyonun diğer moral bozukluklarından farkı, işlevsel anlamda insanın mesleki ve sosyal ilişkiler anlamında belirgin zarar görmesi depresyon varlığını ayırt etmek için önemlidir.
DEPRESYONU TEDAVİ ETMEK GEREKİR Mİ?
Günümüzde üzerimize düşen görevler çok fazla ve kent hayatı karmaşık ve hızlı yaşanmaktadır ve bu yaşamın içerisinde herkes birbirinden çok fazla bir şeyler beklemektedir, bu yüzden depresyonun önlenmesi ve tedavisi psikolojik, maddi ve manevi kayıpları önlemek için oldukça önemlidir.
Depresyonu çok geniş bir spektrum ile bakılmalıdır. Depresyon çok uç noktalara gider ve melankolik hale dönüşürse istenmeyen kötü sonuçlar ortaya çıkabilir, bu nedenle depresyon mutlaka tedavi edilmelidir.
Tedavi, bireyin depresyonu anlamasına engel değildir. Erken dönemde depresyon teşhisini koymak zordur. Hafif depresyonlar uzun süre devam ettiğinde bireyin yaşamını önemli ölçüde etkiler. Bu durum göz önünde bulundurularak, depresyon belirtilerini yaşayan birey ya da bunu fark eden yakınları erken dönemde iyi bir psikiyatri uzmanına başvurmalıdır.
DEPRESYON NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Depresyon bir rahatsızlıktır. Depresyon hem sosyal, hem tıbbi, hem de bireyin kişilik özelliklerini ilgilendiren çok etmenli bir tablodur fakat mümkün olduğunca tedavisi yapılması gereken bir durumdur. Depresyonun temel olarak iki türlü tedavisi vardır. Bunlardan biri psikoterapi tedavisi, ikincisi ise biyolojik tedavidir.
- Depresyon tedavisinde psikoterapi tedavisi nedir?: Psikoterapi denilen bireysel ya da grup düzeyinde konuşma ile ve tedavi ilişkisi oluşturmaya yönelik tedavilerdir.
- Depresyon tedavisinde biyolojik tedavi nedir?: Biyolojik tedaviler ilaç tedavileri ve elektroşok tedavisidir. Sonuç olarak, depresyon tedavi edilmediği taktirde çok ciddi sosyal, mesleki ve işlevsel kayıplara yol açtığı için o birey adına geri dönüşümü olmayan daha zor tablolara sebep olabilir.
DEPRESYON TEDAVİSİ NE KADAR SÜRER?
Depresyon tedavisi hem psikoterapilerle hem de ilaç tedavileri ile yapılır. İlaç tedavisi başladıktan sonra hastanın vereceği cevabın anlaşılması için 3-4 hafta kadar iyileşme için bir bekleme süresi vardır.
Depresyon tedavisinde ilaç tedavisinin süresi nedir?: Depresyon ilaç tedavisi ile tamamen düzelse bile, başka zorlaştırıcı şartlar söz konusu değilse en az 6 ay kadar ilaç tedavisinin sürdürülmesi tekrar etmesini önlemek için çok önemlidir. Yani tekrar depresyon yaşanmaması ve kalıcı bir tedavi için en az 6 ay kadar ilaç tedavisi sürdürülmelidir fakat tekrarlayan tablolarda ve aile öyküsünde de bu tip sorunlar var ise bu tedavi süreci 12 ay veya 2 sene sürdürülebilir.
Depresyon tedavisinde psikoterapinin süresi nedir?: Psikoterapi tedavisine gelince, psikoterapiler çok geniş bir kavramdır. Depresyonda etkinliği kanıtlanmış psikoterapi yöntemleri de vardır. Psikoterapi tedavisi, kent insanının hızlı akan yaşamında bu hastalara çabuk etkili olabilecek bilişsel davranış terapileri denilen düşünce alışkanlıkları ve duygular üzerinde yönetim ve eğitim becerisi kazandırmaya yönelik psikoterapi tedavileri şeklinde yapılır. Bu yöntemler terapist ile başvuran hasta arasındaki ilişkiye göre planlanır.
DEPRESYON TEDAVİSİNDE HANGİ İLAÇLAR KULLANILIR?
Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar, son 20-25 yılda önemli derecede gelişme göstermiştir ve bu insanların çalışmasına, yaşamını sürdürmesine mani olmayacak, onların yaşamlarını devam ettirirken iyi işlev göstermelerine imkan sağlayacak depresyon ilaçları da geliştirilmiştir.
Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar iki ana grupta değerlendirilir. Birincisi trisiklik denilen antidepresanlar vardır ve bunlar biraz daha eski ilaçlardır fakat bu ilaçların etkinliği daha kuvvetlidir.
Depresyon tedavisinde bir de yeni kuşak prozac ile başlayan ve bundan sonra yeni molekülerin geliştirildiği bir grup antidepresan ilaçlar da vardır.
Depresyon tedavisinde verilecek olan ilaç seçimi hastanın şikayetlerine, hastanın öyküsüne, hastanın biyolojik tablosuna ve birçok faktöre bağlı olarak bir seçim yapılmasını gerektirir fakat bu ilaçların kulaktan dolma bilgilerle kullanılmaması gerekir. Bu ilaçları hastanın tanıdığı biri kullandı, bende kullanayım düşüncesiyle kullanmak hiç doğru olmaz. Depresyon ilaçları mutlaka bir psikiyatrist tarafından reçete edilmelidir.
DEPRESYON TEDAVİ SONRASI TEKRARLAR MI?
Depresyon, her zaman bir kökeni olan ve bir sebebi olan klinik bir belirti değildir. Birbirine hiç benzemeyen, hem beyin kimyasını ilgilendiren hem de sosyal hayatı, insan ilişkilerini ilgilendiren çok etmenli bir psikolojik hastalıktır. Hastalık çok etmenli olduğu için hastalığın seyri ve sonu da çok değişken olabilmektedir.
Bazı insanlar ailesel anlamda depresyona çok yatkındırlar. Depresyon bazı insanlarda genetik faktörlerden kaynaklanmaktadır. Bazı depresyon hastalarında durum beyin kimyası ile ilişkili olur iken, bazı insanlarda da direkt yaşamı ilgilendiren kayıplar, zorlanmalar ve karşısına çıkan engeller ile ortaya çıkmaktadır.
Hastanın genetik faktörü fazla ise depresyonun tekrar etme olasılığı daha fazladır. Bu durumda tedavi uzun süre devam ettirilmelidir fakat bazı depresif tablolar ise hayatın içindeki kayıplar ile ortaya çıkan ve reaktif depresyon denilen duruma bağlı ortaya çıkan depresyon şeklidir. Bu reaktif denilen depresyon tipinin tedaviden sonra tekrar etme olasılığı daha düşüktür.
Eğer hastayı zorlayıcı bir olay gelişmiş ise (ölüm, boşanma, iflas etme gibi ya da içinde yaşanan topluma bağlı tetikleyici faktörler gibi) bu etkenler düzelirse o bireyin hayatında depresyon tekrar etmeyebilir, ancak depresyonu tetikleyen beyinsel, metabolik veya genetik faktörler var ise hastalığın tekrar etme riski yüksektir. Bu tür durumlarda nasıl bir tedavi planı yapılması gerektiğini hastanın doktoru karar verecektir.
DEPRESYONUN İŞ HAYATINA ETKİSİ NEDİR?
Depresyon tedavisi gören bir bireyin tedavi gördüğünü iş yerine bildirmeli mi denildiğinde, bu durumu bireyin çalıştığı ortama, işverenin anlama biçimine, hastanın bu konuyu nasıl taşıyıp taşıyamamasına bağlı birçok faktörü göz önünde bulundurarak doktor ve hasta birlikte karar vermelidir.
Psikiyatride çok önemli damgalanma denilen bir durum söz konusudur. Türkiye’de bireyler psikiyatri uzmanına zor başvururlar, bu nedenle birey bu durumu iş yerine bildirip bildirmeyeceğini doktoru ile birlikte planlamalıdır.
Eğer iş yeri şartları çok zorlayıcı ve işveren bu durumu anlayabilecek ise, bu durum doğru bir dille iş yerine bildirildiğinde hasta açısından daha rahatlatıcı olabilir fakat hasta bu durumu taşımakta zorlanıyorsa iş yerine bildirmemesi daha doğru bir tercih olur. Bu durumda iş yerinin durumuna ve hastanın durumuna göre tercih yapılır.
DEPRESYON ÖNLENEBİLİR Mİ?
Depresyonda olan hastanın ve çevresindeki onu anlayabilecek kişilerin bu durumun düzelmesi için bazı önlemler almaları faydalı olur.
- Egzersiz yapmak depresyonu atlatmada oldukça etkili yöntemdir.
- Yaşam tarzını düzenlemek (sağlıklı beslenme, düzenli uyku, kişinin kendini kötü hissettiği çevreden ya da ortamlardan uzak durması gibi) gerekir.
- Eğer ağır şartlarda çalışılıyor ise iş şartlarını dengelemek veya kolaylaştırmak faydalı olur.
- Depresyonda olan bireyin alkol, madde, sigara kullanımı varsa bunlardan uzak durması ve ailesinin ya da arkadaşlarının bu konuda hastaya yardımcı olması gerekir.
- Yalnız yaşayan bireylerin depresyon hastalığı sırasında ailelerinin onu yargılamadan, anlamaya çalışarak yanında olması gerekir.
- Depresyon hastası olan kişilerle ailelerinin veya arkadaşlarının tartışmaya girmemesi ve onlara yardımcı olmaya çalışması önemlidir.
- Depresyonda olan hastanın uyku düzenin sağlanması önemlidir (geç yatan ya da az uyuyan bireyler depresyona meyillidir).
- Mümkünse kısa bir tatil yapmak depresyon riski altında olan kişilere faydalı olur.
Not: Bütün bu önlemlere rağmen bu durum aşılmaz ise mutlaka iyi bir psikiyatri uzmanına başvurmak ve gerekli tedaviyi almak hastalığın daha kötü sonuçlara varmaması için çok önemlidir.
BENZER YAZILARIMIZ
- Hamilelik depresyonu nedir
- Doğum sonrası depresyon (lohusalık depresyonu) nedir
- Ergenlerde depresyon neden olur
- Bulimia nedenleri ve tedavisi
- Reaktif depresyon nedir