Ciltte çillenme nedenleri
Çiller, ciltte özellikle güneşin etkisi ile ve genetik yatkınlık ile ortaya çıkan küçük kahverengi lekelerdir. Çil oluşumu iki çeşittir ve çocuklarda görülen yüzde ve güneşe en çok maruz kalan bölgelerde meydana çıkan efelit denilen çillerdir. Diğer bir çeşidi ise solar lentigo denilen ve daha ileri yaşlarda ortaya çıkan, daha düzensiz ve daha koyu renkli çillerdir.
Bu çiller kendiliğinden kaybolmaz ve tedavi gerektirir. Çillerin ortaya çıkışında genetik yatkınlık oldukça önemlidir. Çillenme oluşumunda rol alan diğer faktörler, puva denilen, ultraviole ışınları ile bazı hastalıklarda uygulanan tedavi yöntemi de çil oluşumunu tetikleyebilir. Ayrıca radyasyon tedavisi ve solaryum gibi bronzlaşma yöntemleri de ciltte çillenme ye yol açabilir.
Ciltte çillenme oluşumunu tetikleyen faktörler
Deride çillenme kızıl saçlı ve yeşil gözlülerde daha sık görülür. Açık tenlilerde, renkli gözlülerde, kızıl saçlılarda ve sarı saçlılarda daha fazla çillenme olur. Fitzpatrick denilen deri tipleri vardır ve bunlar tip 1, tip 2 ve tip 3 denilen deri tipleridir.
Bu deri tipleri güneş gördüklerinde hemen bronzlaşamaz. Özellikle tip 1 deri tipi hiç bronzlaşamaz. Bu cilt tipinde güneş yanıkları daha ağır seyreder ve bu kişilerde daha fazla çillenme meydana gelir. Bazen koyu tenli kişilerde de çillenme olabilir.
Koyu tenli kişilerde, özellikle küçük yaşlarda çillenme görülür ise kseroderma pigmentozum denilen deri kanseri ile seyreden bir hastalıktan şüphelenmek gerekir. Çillenmeler güneş gören bölgelerde değil, koltuk altı gibi derinin kıvrım bölgelerinde meydana gelir ise nörofibromatozis denilen hastalık olabileceği akla getirilmelidir. Efelit denilen küçük çiller iki yaşlarında ortaya çıkar ve genç erişkin yaşlarda kendiliğinden kaybolur. Güneş yanığı çilleri genellikle 30-50 yaşları arasında ortaya çıkar ve yaşın ilerlemesi ile artış gösterebilir.
Çillerin tedavisi nasıl yapılır?
Çiller yok edilebilir. Çil oluşumu derinin üst tabakasında yer tuttuğu için tedavilere daha kolay cevap verir. Güneşten korunmak gereklidir. Çil tedavisinde leke açıcı kremler vardır. Bu kremler cildi soyma mekanizması ile ve melamin pigmenti içeren melanosit hücrelerini baskılamaya yönelik kremler tedavide kullanılır.
Bu kremlerin çok düzenli kullanılması gerekir. Leke tedavisi üç ay sürer. Çil oluşumunun tedavisinde başarı oranı yüksektir. Çünkü çiller derinin üst tabakasında oluşur. Çillerin tedavisinde en önemli nokta güneşten koruyucu kremlerdir. Bu kremler en az 30 faktörlü ve 3 saatte bir tekrarlanarak uygulanmalıdır.
Çil tedavisinde lazer tedavisi
Çil tedavisinde farklı lazerler kullanılır. Bu lazerlerin başında alexandrite lazerler ve fraksiyonel lazerler gelir. Hastanın tek tek ve daha koyu çilleri var ise bunlarda alexandrite lazerler kullanılır. Eğer hastada çok sayıda çil var ve açık tenli ise bunlarda fraksiyonel lazerler kullanılır.
Uygulamadan sonra lekelerde koyulaşmalar ortaya çıkabilir. Bu nedenle tek seans yetmeyebilir ve birkaç seans uygulanması gerekebilir. Seans aralıkları bir ay civarı olup 3-4 ay tedavi sürebilir. Lazer tedavisi sonrası ciltte kızarma şişme olabilir. Bu nedenle lazer tedavisi sorası da güneş koruyucu kremleri kullanmak ve güneşten korunma gereklidir.
Çil tedavisinde peeling tedavisi
Çillenme yüzeysel lekelenme olduğu için peeling uygulamasını da yanıt verir. Yüzeyel peelingler, glikolik asitli ve meyve asitli peeling uygulaması başarılı olabilir. Bunun yanı sıra gece ürünleri destekleyici olur. Peeling uygulaması yaklaşık 6 seans gibi yapılır ve seans aralıkları iki haftada bir olur. Peeling tedavisi ile ortalama 3 ay sonra çillerden kurtulmak mümkün olabilir.
Peeling tedavisi uygulamasında da güneşten korunmak önemlidir. Çünkü peeling tedavisi derinin üst tabakasının duyarlılığını arttırır. Peeling tedavisi sonrası nadir olarak deride kızarmalar, kabarmalar ortaya çıkabilir. Peeling uygulaması yapılmadan 4 hafta önce retinoik asit içeren kremler kullanılması peeling sonrası kızarmaları önlediği gibi, peeling uygulamasının başarısını da arttırır. Çillenme yani efelit tedavisinde çok derin bir peeling yapılmadığı için çok fazla yan etki görülmez.
6 Yorum