A

Anjioödem Nedir? Anjioödem Belirtileri ve Tedavisi

Anjioödem, dermisin alt tabakalarında ve mukozada meydana gelen lokalize, kendi kendini sınırlayan şişlik olarak tanımlanır. Çoğunlukla göz kapaklarında, dudaklarda ve bazen ağız içinde meydana gelir. Sadece anjioödem olarak, ürtiker ile birlikte veya anafilaksinin bir bileşeni olarak ortaya çıkabilir.  Anjioödem vücudun herhangi bir yerinde görülse de en sık ekstremiteler, yüz, genital organlar, hava yolları ve gastrointestinal sistemde görülür. Hastaların %50 gibi bir oranında anjioödem ve ürtiker birlikte görülür.

ANJİOÖDEM TİPLERİ VE NEDENLERİ

Anjioödemin en sık nedeni besinlere karşı ani alerjik reaksiyondur. Daha az sıklıkla, bu durum ilaç alerjisine (örn. penisilin, aspirin gibi), böcek sokmasına verilen reaksiyona bağlı olabilir ya da enfeksiyon, duygusal stres ya da hayvanlara, polenlere, küfe ve soğuğa maruz kalınmasına bağlı ortaya çıkabilir. Anjioödemin herediter (kalıtsal) bir formu da vardır. Nedeni bilinmeyen (idiyopatik anjiodem) şeklinde de ggörülebilir.

Anjioödem tipleri;

  • Alerjik anjioödem,
  • Non-alerjik anjioödem,
  • Herediter anjioödem,
  • Edinsel anjioödem,
  • Psödoalerjik anjioödem,
  • Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü ilişkili anjioödem,
  • İdiopatik anjiodem.

 

Alerjik anjioödem: Besinler, ilaçlar, böcek sokması gibi nedenlere bağlı gelişir.

Herediter anjioödem: Kanda bulunan C1 esteraz inbibitörü olarak adlandırılan maddenin fonksiyon kaybı veya eksikliği nedeniyle ortaya çıkan, hayatı tehdit edebilen, hastaların %50-60’ından fazlasında aile öyküsü bulunan otozomal dominant geçişli kalıtsal bir anjioödem tipidir. Stres, travma, cerrahi ve girişimsel tedaviler, enfeksiyon, hormonsal (ergenlik, hormon tedavileri, gebelik gibi), alkol alımı gibi faktörler tetikleyici olabilir.

Edinsel anjioödem: Seyrek görülür. Genetik bir kusur olmaksızın, C1q’a karşı otoantikor gelişmesi sonucu C1-INH eksikliği ile karakterize anjioödem tipidir. Tip 1, tip 2 şeklinde alt tipleri mevcuttur.

Anjiotensin dönüştürücü enzim inhibitörü ilişkili anjioödem: ACEİ ilişkili anjioödem, doz ile ilgisi olmadan ilk kullanımda gelişebileceği gibi, ACEİ kullanımı sırasında aylar veya yıllar sonra da ortaya çıkabilir.

Psödoalerjik anjioödem: IgE aracılı olmayıp, akut alerjik reaksiyon ile kendini gösterir. Bu anjioödem tipi sıklıkla non-steroid antiinflamatuar ilaçlar, kontrast ajanlar ve opioidler nedeniyle ortaya çıkar.

İdiopatik anjioödem: Hastaların çoğunda neden bilinmemektedir. Yapılan incelemeler sonrası alerjik hastalıklar, ilaç reaksiyonları ve kompleman yollarında bir kusur olmadığı saptandıktan sonra nedeni bulunmayan, ürtikerin eşlik etmediği anjioödem türüdür. İdiopatik anjioödem, idiopatik histaminerjik ve idiopatik histaminerjik olmayan olmak üzere iki alt grupta değerlendirilebilir.

ANJİOÖDEM BELİRTİLERİ (SEMPTOMLARI)

Anjioödemde ödemin sınırları belirsiz ve genellikle cilt renksizdir, ancak bazen eritematöz olabilir. Ürtikerin eşlik ettiği anjioödem durumunda ciltte kaşıntı, kabarmış eritemli papüller söz konusu iken, ürtikerin eşlik etmediği anjiodemde şişlik kaşıntılı değildir.

Klinik tablo genellikle gece başlar ve hızlı ilerler. Ağız, dil ve gırtlakta olan şişlik solunum yolunu daraltarak hayatı tehdit edecek kadar ciddi duruma gelebilir. Gastrointestinal sistem (sindirim sistemi) etkilendiğinde şiddetli bulantı, kusma ve karın ağrısı görülebilir.

Alerjik anjioödem durumunda, alerjene maruz kalınmasından hemen sonra genellikle ürtikerin eşlik ettiği, nadiren de ciddi nefessiz kalmanın (boğulma gibi) geliştiği belirtiler ile kendini gösterir.

ANJİOÖDEM TEŞHİSİ

Hastanın öyküsü, muayene, laboratuvar testleri ve alerji testleri ile tanıyı koymak mümkündür. Alerji testleri, hastaların önemli bir kısmında alerji söz konusu olduğu için tanıyı destekler. Alerji testleri her yaş grubunda yapılabilir.

Hastanın öyküsünde aile hikayesi, daha önce böyle bir atak olup olmadığı, kullandığı ilaçlar, alerjene maruz kalıp kalmadığı sorgulanır.

Laboratuvar testlerinde tam kan sayımı, bazı otoantikor ve enfeksiyonlara yönelik serolojik testler yapılır.

Herediter (kalıtsal) anjiyoödemde kan örneğinde C1 esteraz inhibitörü düzeylerine ve fonksiyonuna bakılır. Gereken durumlarda genetik testler de yapılır.

ANJİOÖDEM TEDAVİSİ

Anjioödem tedavisinde tedavinin ilk basamağını kişiye özgü tetikleyici faktörlerden (örn. besin alerjisi olanlarda o besinlerden, eğer alerjen ilaç ise o ilaçlardan) uzak durulması oluşturur. Fakat hastaların çoğunda sistemik ilaçların kullanımı dahil başka tedavi yöntemleri gerekebilir. Akut anjiodem atağında hastanın kliniği düzelene kadar havayolu güvenliğinin sağlanması gerekir.

Ağır olgularda adrenalin (epinefrin) enjeksiyonları ile tedavi edilir ve boğulmayı önlemek için entübasyon (ağızdan soluk yoluna bir tüp yerleştirilmesi) ya da trakeostomi (gırtlağa cerrahi olarak bir delik açılması) gibi tedavi uygulamaları gerekebilir. Kortikosteroid ilaçlar da verilebilir. Daha az şiddetli olgularda antihistamin ilaçlar belirtileri hafifletebilir.

Herediter anjioödem tedavisi korunma (bilinen tetikleyicilerden mümkün olduğunca kaçınma), akut atakların tedavisinin yapılması, uzun süreli ve kısa süreli koruyucu tedavi (proflaktik tedavi) esasına dayanır. İlaç tedavisi; C1 esteraz inhibitörleri, kinin yolağı inhibitörleri, antifibrinolitik ajanlar, androjen steroidler ve spazmolitik ilaçları içerir.

BENZER YAZILARIMIZ

 

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Popüler Konular

Üste Git