A

Akalazya Nedir? Akalazya Belirtileri ve Tedavisi

Akalazya, özofagusun (yemek borusunun) en iyi bilinen ve tedavisi yüz güldürücü olan motor fonksiyon bozukluğudur. Akalazya kelime olarak gevşeme güçlüğü anlamına gelir. Yemek borusunun alt ucunda, mide ile birleştiği kısımda bulunan kapakçığın yutma sırasında gevşeyememesi nedeniyle hastalığa bu ad verilmiştir. Sonuç olarak, yiyeceklerin yemek borusunda mideye geçişi aksar veya tamamen durur.

Akalazya ilerledikçe yutulmuş besinleri normalde birkaç saniyede mideye boşaltan yemek borusu bu görevi birkaç saatte yerine getirebilir. Aylar ve yıllar geçtikçe yemek borusu oldukça genişleyerek bir kilo kadar besini içinde barındırabilir. Uzun süren özofagusun boşaltma işlemi sırasında enfeksiyon özofagus mukozasının ülserleşmesine neden olabilir. Bu durumda bazen şiddetli göğüs orta kısmında ve göğüs kemiği arkasında ağrı ve/veya yırtılma ve ölüme kadar gidebilen bir tablo meydana gelebilir. Akalazyanın oluşumundan yemek borusunun bozukluğu sorumlu tutulmaktadır. Bunun dışında yemek borusunun santral tutulumunun da hastalığın gelişiminde sorumlu tutulduğu ileri sürülmüştür.

Akalazya ilk olarak 1674 yılında Sir Thomas Willis tarafından yayınlanmış ve hasta balina kemiği kullanılarak dilatasyon uygulanarak tedavi edilmiştir. Akalazya çok sık görülmemesine rağmen, her gastroentroloji uzmanı veya cerrahı yılda en az 3-7 arasında değişebilen sayıda akalazya vakası ile karşılaşmaktadır. Akalazya her yaş grubunda görülür ve erkek ve kadınlarda aynı sıklıkta ve 30-60 yaşları arasında daha sık görülür.

AKALAZYA NEDENLERİ

Akalazya primer ve sekonder olarak iki grupta değerlendirilmektedir. Primer akalazyanın nedeni halen tam olarak bilinmezken, sekonder akalazyanın altta yatan bir sebebi vardır. Hastaların önemli bir kısmında primer akalazya söz konusudur, ancak primer ve sekonder akalazya ayrımının yapılması için altta yatanın nedenin bulunması gerekir.

Günümüze kadar yapılan gözlemler ve çalışmalar doğrultusunda primer akalazyanın genetik, enfeksiyöz veya otoimmünite ile ilişkili bir hastalık olduğu hakkında farklı görüşler öne sürülmüştür.

Sekonder akalazya nedenleri;

  • Chagas hastalığı,
  • Mide adenokarsinoma, yassı hücreli yemek borusu kanseri, lenfoma, akciğer ve pankreas kanserleri, hepatoselüler karsinoma, mezotelyoma gibi malign hastalıklar,
  • Diyabetes mellitus,
  • İlerleyici sistemik sklerozis,
  • Amiloidoz,
  • Ailesel visseral miyopati,
  • İdiyopatik adrenal yetmezlik,
  • Alakrima sendromu,
  • Yemek borusu (özofagus) alt uç ve mide ameliyatları.

AKALAZYA BELİRTİLERİ

Akalazyanın en belirgin belirtisi yutma güçlüğüdür ve hastaların % 90’ında yutma güçlüğü şikayeti söz konusudur. Yutma güçlüğü ani başlangıçlı olabileceği gibi genellikle kronik ve tekrarlayıcı karakterde olabilir ve hastalığın ilerlemiş dönemlerinde devamlı bir hal alabilir. Yenilen besinlerin geri gelmesi şikayeti vakaların 3/4’ünde görülür ve aspirasyon pnömonisi ve kulak, burun, boğaz şikayetleri ortaya çıkar. Ağız kokusu olabilir.

Hastalar iştahları olmasına rağmen yemek yemek istemezler ve bu durum kilo kaybına yol açar. Kilo kaybı akalazya problemi olan hastaların yaklaşık % 60’ında görülür. Hastaların hemen yarısında aralıklı göğsün orta bölgesinde, göğsün arka kısmında hissedilen ağrı vardır. Hastaların daha az bir kısmında ise heartburn, özofagus içinde biriken gıdaların bakteriler ile parçalanması sonucunda oluşan asit maddelerin yaptığı irritasyona bağlı gelişir. Hastalığın ilerlemiş safhalarında yemek borusu kanseri gelişebilir.

Akalazya nadiren akut solunum yetmezliği, kardiyopulmoner arrest ve hatta ani ölüme sebep olabilir.

AKALAZYA TEŞHİSİ

Yutma güçlüğü (disfaji) ile doktora başvuran hastalara yapılması gereken en önemli tetkik baryumlu özofagus pasaj grafisidir. Baryumlu grafide baryumun mideye geçişinde gecikme, özofagusta (yemek borusunda) genişleme, yemek borusu içinde hava ve sıvı seviyesi, baryumun içinde gıdaların oluşturduğu yağan kar görünümü, yemek borusu alt ucunda kuş gagası şeklinde daralma ve mide hava cebinde kaybolma akalazyalı hastalarda görülebilecek bulgulardır.

Akciğer grafisinde mediastende genişleme ve hava – sıvı seviyesi görülebilir. Endoskopi tetkiki malign bir hastalığın varlığını ve peptik striktür gibi akalazya benzeri semptomlar oluşturabilecek diğer hastalıkların ayırıcı tanısında önemli bir tanı yöntemidir.

Gereken durumlarda endosonografi ve bilgisayarlı tomografi ayırıcı tanıda kullanılabilecek diğer yöntemlerdir. Hastanın fizik muayenesi, radyolojik muayene ve laboratuvar bulgularında akalazya varlığı şüphesi bulunan hastalarda tanı mutlaka intraözofagial manometri ile doğrulanmalıdır.

AKALAZYA TEDAVİSİ

Akalazya tedavisinde hafif olgularda ilaç tedavisi (kalsiyum kanal blokerleri veya nitratlar) grubu ilaçlar yararlı olabilir. Botulinum toksin enjeksiyonu, endoskopik balon dilatasyonu ve cerrahi miyotomi gibi tedavi yöntemleri akalazya tedavisinde uygulanan diğer yöntemlerdir.

İki kez endoskopik balon tedavisi yapılmasına rağmen düzelme sağlanamayan hastalarda cerrahi tedaviye gerek duyulur. Uygulanan cerrahi yöntem laparoskopik modifiye Heller miyotomisidir. Miyotomi açık ameliyat ya da laparoskopik cerrahi şeklinde uygulanabilen bir yöntemdir. Cerrahi girişim öncesinde intraözofagial manometrinin mutlaka yapılması gereklidir.

BENZER YAZILARIMIZ

  1. Çocuklarda ve yetişkinlerde yemek borusu yanığı neden olur
  2. Yutma güçlüğü (disfaji) nedenleri ve tedavisi
  3. Yemek borusu kanseri nedenleri ve tedavisi
  4. Barret özofagus nedenleri ve tedavisi
  5. Gastroözofagial reflü nedenleri ve tedavisi

6 Yorum

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Popüler Konular

Üste Git